547. SİZİN KABİLENİN DE, BİZİMKİNİN DE. / 1000 Kayseri Fıkrası


547. SİZİN KABİLENİN DE, BİZİMKİNİN DE... 
Bir yağmurlu günde pencere önünde dışarıyı seyreden Cıngıllıoğlu’nun Nuh Mehmet Ağa, Esat Ağanın sokaktan geçtiğini görür. Hemen cama vurur, eliyle de “Dur, geliyorum!” işareti yapar. 
Esat Ağa durur, bekler, aradan beş dakika geçer, on dakika geçer Nuh Ağa görünmez. Esat Ağa sabırsızlanır kapıyı çalmaya başlar. Bir süre de böyle vakit geçer. Bu arada yağmur da başlar ve Esat Ağanın iliklerine kadar işler. Tam gitmeye karar verdiği sırada kapının arkasında saklanan Nuh Ağa kapıyı şöyle bir açar, başını uzatır: 
-Esat Ağa, sizin kabile mi soyak, bizim kabile mi soyak,  diye sorar. 
Zaten canı burnuna gelmiş olan Esat Ağa ağzından baklayı çıkarır: 
-Sizin kabilenin de, bizim kabilenin de... 
(Mustafa Gümüşkaynak) 

Yorumlar