469.BİZ BURADA NİYE DURUYORUZ
Keşlioğlu Mustafa Efendi bir gün Zincidere'den gelirken, Talas'ta yanına bir Keşiş takılır. Keşişle yol boyunca konuşa konuşa Kayseri'ye doğru yol alırken birden gök gürlemesi, şimşek çakmasıyla birlikte yağmur bardaktan boşanır gibi iner.
Keşlioğlu Mustafa, birden uğradıkları bu bahar yağmurunun azizliğine hayıflanarak yol arkadaşına sorar :
- Yahu bu ne haldir.
Birden yağmur, bu fırtına bu şimşek nereden çıktı?
Keşiş espri yapmak ister :
- Eee. 0lacak komşu. Yukarıda Sizin Peygamberle bizim Peygamber
kavga yapınca yeri de böyle sel su götürecek elbette... .
Bu söz üzerine Keşlioğlu, elindeki bastonla girer arkadaşı keşişe :
Neye uğradığını şaşıran keşiş, arkadaşına karşı gelirken de
konuşmaktan edemez :
- Yahu ne oluyor sana, ne yapıyorsun böyle? ..
Keşlioğlu Mustafa Efendi, cevap verir:
- Peygamberlerimiz mademki yukarıda dövüşüyor da, biz burda niye
duruyoruz'?
Keşoğlu Mustafa, yanındakinin sopasını çeker ve Keşiş'e girer, yer misin yemez misin? Neye uğradığını şaşıran Keşiş, çareyi Talas'a kaçmakta bulur.
(Kazım Yedekçioğlu)
Yorumlar
Yorum Gönder