462. TAŞ DÖĞÜŞÜ / KAYSERİLİ FIKRALARI


462. TAŞ DÖĞÜŞÜ 
Kayseri’de bir zamanlar büyük büyük adamlar mahalleler arası taş dövüşü oynarlarmış. Çoğunun kafası, gözü, kulağı yaralanırmış. O dönemin ünlü taş dövüşçüleri arsında Faraşın Hilmi Ağanın oğlu, Mektepli Memed, At Pazarlı Cemal’in adları dolaşır dururmuş. 
Günün birinde Kayseri’ye Amerikalılar gelir, ellerinde kameraları vardır. O yıllarda Kayseri’de kameranın ne olduğunu bilen var mı ki? Neyse efendim, bu adamlar taş oyununu filme alırlar. Bu dehşetli sahneler böylece belgelenmiş olur. İçlerinden devlet erkanından birileri varmış ve Ankara’da bu filmi zamanın başbakanı Adnan Menderes’e seyrettirir. Rahmetli Menderes, o dönemin Kayseri Belediye Başkanı olan Osman Kavuncu’yu Ankara’ya çağırır. Rahmetli Kavuncu Ankara’da başbakanın huzuruna çıkınca aralarında şöyle bir konuşma geçtiği rivayet olunur: 
Menderes: 
-Lan Osman oğlum nedir bu? Sizin oralarda daş döğüşü diye bir oyun varmış. Sizinkiler boynuz kulak birbirlerini kırıyorlarmış. 
Kavuncu: 
-Benim haberim yok efendim. 
Menderes: 
-Nasıl haberin olmaz sen bile oynuyormuşsun. 
Menderes, Amerikalıların getirdiği kaseti Osman Kavuncu’ya izletir ve Kavuncu’ya dönerek : 
-Osman, derhal bu vahşete bir son verin. İstersen takviye kuvvet göndereyim ama bir daha bu oyunun oynandığını duymak istemiyorum. 
Taş dövüşü bu olaydan sonra yasaklanır. (Canan Bayram) 

Yorumlar