On para hikayesi

Osmanlı Devleti zamanında hamamlara gidip yıkananlar hamam parasını temizlenip çıkarken öderlermiş. Hamam ücretleri “on paradır” o zamanlar. Kayserili, İstanbul’da epey bir iş arayıp aylak dolaştıktan sonra Cağaloğlu’na varıp hamama girmiş. Bari yıkanıp temizleneyim diye. Güzelce yıkanıp temizlenmiş. Giysilerini giymiş elini cebine atmış ki, ne görsün cebinde on para –hamam parası- yoktur. Hemen kabinine geri gitmiş oturup düşünmeye başlamış. “Buradan nasıl kurtulacağım” diye çareler aramış ama bir türlü bulamamış. İlla ki, on para ödenip öyle çıkılacaktır hamamdan. Ya da bir mucize olacak.
Kayserili ellerini havaya kaldırmış Allah’a yalvarmaya başlamış:
-Çöksün bu hamam, başka çarem kalmadı
diyerek dua etmiş.
Kayserili on dakika mı yoksa bir saat mi yalvarmış Allah’a bilinmez. Dışardan gelen bir patlama sesiyle hamamın ocak bölümü patlamış ve duvar uçmuş. Açılan yerden Kayserili kendini dışarı atmış. Sokakta Kayserili arkasına bakmadan kaçıyormuş. Karşısına bir dilenci dikilmiş ve:
- Allah rızası için bir ekmek parası. (Ekmek on paradır.)
Kayserili dilenciye bakmış:
-Vay yavrum vay. On para Allah’ta da bulunmadı da koca hamamı yıktı. Bende nereden olacak?
demiş ve koşmasına devam etmiş.

Yorumlar