Naci Tekmen (Merhum Kutup Mehmet Ağanın oğlu) bayram
namazı kılmak için Ulu Camiye gider. Camini içi çok kalabalıktır. Şöyle bakınır, ileride bir boşluk görür ve hemen oraya oturur. Namaz vakti gelir ve imamın tekbiri ile secdeye varırlar. Secdeye varırlar varmaya ama bizim Naci’nin kafasına küt diye bir değnek iner. Naci secdede düşünmeye başlar. Acaba Nuh Efendi Hoca cemaatin arasında gezinerek namazı yanlış kılanların başına mı vuruyor? Bu sırada tekrar doğrulurlar. İkinci kez secdeye vardıklarında yine kafasına değneği yer. Böylece namaz süresince her secdeye varıldığında değneği yer. Camiden çıktıklarında arkadaşları Naci’ye sorarlar:
-Nasıl Naci iyi dayak yedin mi?
Naci:
-Nuh Efendi Hoca sizin de mi kafanıza değneği ile vurdu?
Bu söz üzerine hepsi birden gülmeye başlar:
-Kafana vuran Nuh Efendi Hoca değil, Topal Bekir’in ayağıdır, derler.
Topal Bekir’in bir ayağı tahtadır.
namazı kılmak için Ulu Camiye gider. Camini içi çok kalabalıktır. Şöyle bakınır, ileride bir boşluk görür ve hemen oraya oturur. Namaz vakti gelir ve imamın tekbiri ile secdeye varırlar. Secdeye varırlar varmaya ama bizim Naci’nin kafasına küt diye bir değnek iner. Naci secdede düşünmeye başlar. Acaba Nuh Efendi Hoca cemaatin arasında gezinerek namazı yanlış kılanların başına mı vuruyor? Bu sırada tekrar doğrulurlar. İkinci kez secdeye vardıklarında yine kafasına değneği yer. Böylece namaz süresince her secdeye varıldığında değneği yer. Camiden çıktıklarında arkadaşları Naci’ye sorarlar:
-Nasıl Naci iyi dayak yedin mi?
Naci:
-Nuh Efendi Hoca sizin de mi kafanıza değneği ile vurdu?
Bu söz üzerine hepsi birden gülmeye başlar:
-Kafana vuran Nuh Efendi Hoca değil, Topal Bekir’in ayağıdır, derler.
Topal Bekir’in bir ayağı tahtadır.
Yorumlar
Yorum Gönder