Ciğerim yanıyor

Ziya Bey delikanlılık yıllarında dedesini kaybeder. Birkaç kişiyle beraber köy dışında bulunan mezarlığa gidilir ve mezar yeri hazırlanır. Bu arada vakit de epeyce ilerlemiş, namaz vakti gelmiştir. Koşarak köye gelirler. Abdest almak için eve uğrarlar. Hava soğuk olduğu için Ziyanın dayısının hanımı üşümemesi için bir filik papak verir ve camiye yollar. Fakat ezan okunmuş ve cemaat farz namazına durmuştur. Ziya da bu telaş içinde başında bulunan papağı çıkararak henüz yeni yakılmış sobanın üzerine bırakarak bir safa geçerek “Allahuekber” der ve namaza durur. Bu sırada sobanın yanmakta olduğunu fark eder, fakat namazı bozamaz. Bir an önce hocanın selam vermesini bekler. Hoca önce sağına sonra soluna selam salar salmaz Ziya yerinden kalktığıyla üzerinde dumanlar çıkmakta olan papağı kapar ve parkasının içine sokarak fermuarını çeker ve yerine oturur. Bu arada namazı kıldıran hoca dua için cemaate döner. Bakar ki Ziyanın boynundan boğazından dumanlar çıkıyor. Ziya’ya:
-Hayrola Ziya ne oluyor?
-Hiç sorma hocam, dedem öldü de ciğerim yanıyor.

Yorumlar