Bu kör atışı değil

Bir gün padişah hazretleri tebdili kıyafet olarak İncili Çavuş ile beraber yürüyerek gezmeye çıkmış, dolaştıkları sırada iki gözü âmâ bir dilenciye tesadüf eylemişlerdir. Padişah İnciliye bununla eğlenmesini emretmiş. Çavuş derhal bunun karşısına gidip kendisini de âmâymış gibi göğüs göğse dilenciye çarpmış. Dilenci:
-Ben körüm sen de mi körsün?
-Evet ben de körüm.
-Öyleyse arkadaşız. Haydi beraber gidelim.
İncili kör dilenciyle beraber yavaş yavaş yürümeye başlamış. Biraz yürüdükten sonra:
-Arkadaş, hayır sahibi biri bugün bana para verdi. Fakat bu paranın kaç lira olduğunu fark edemedim. İşte bak, diyerek kör dilenciye bir altın vermiş. Dilenci bunu elinde yoklayıp altın olduğunu anlayınca hiç ses çıkarmayarak bir tarafa sıvışmış. Bir iki dakika bekledikten sonra İncili:
-Yahu arkadaş neredesin?
....
-Canım ne oldun, nereye gittin?
.....
O sırada ama dilenci duvarın dibine sinerek âmâ zannettiği diğer dilencinin oradan gitmesini beklemiş. İncili yerden bir taş alarak:
-Yarabbi paramı alıp kaçan körün başına bu taşı getir, diye bağırarak taşı atmış. Tabii ki dilencinin başına gelerek acıtmışsa da bunun bir tesadüf eseri olduğuna şüphe etmeyen dilenci hemen olduğu yerden biraz öteye gitmiş. İncili diğer bir taşı alarak:
-Yarabbi bu taşı paramı alıp emanete ihanet eden körün omzuna rast getir,
Diyerek taşı atmış ve bu defa da omzuna vurmuş. Kör biraz daha öteye gidip sinmiş. İncili tekrar bir taş alıp:
-Yarabbi sen sırları ve gizlileri bilirsin. Bu taşı altınımı alanın sağ ayağına rast getir,
Diyerek atmış ve taş da herifin sağ ayağına düşerek canını yakmışsa da yine ses çıkarmamış. İncili tekrara bir taş alarak:
-Yarabbi bu taşı o hırsızın göğsüne rast getir,
Diyerek atmış ve taş söylediği gibi göğsüne vurmuş olduğundan kör bağırmış:
-Gel arkadaş gel de paranı al. Zira bu taşlar kör taşına benzemiyor.
Bunu biraz ötede durup seyretmekte olan padişah hazretleri kör dilencinin durumunu, hareketlerini gördükçe pek çok gülmüş ve ondan sonra dilenciye bir kese altın vererek hatırını almıştır.

Yorumlar