1983 yılında (Temmuz-Kasım) kısa dönem askerlik yaparken bir öğretmen arkadaşla çarşı iznine çıktığımız bir Pazar günü kitapçıları dolaşıyorduk. Arkadaşım yabancı dilini güçlendirmek için bir Fransızca kitabı alacak, ben de bir fıkra kitabı almayı düşünüyordum. Birkaç kitapçı gezdikten sonra kalabalık bir kitapçıya uğradık. Arkadaşım uygun bir kitap bulmaya çalışırken benim gözüme vitrinde duran küçük hacimli bir kitap ilişti. “En güzel Kayserili Fıkraları” zannederim Nejat UYGUR’a aitti bu kitap.
Arkadaşım kendine kitap beğeninceye kadar ben kitabın neredeyse tamamına yakınını okudum. Arkadaşım kendine kitap aldı Ben satıcıya elimdeki kitabın fiyatını sordum:
- 75 lira.
- Pahalıymış kalsın.
- Hemşehrim Kayserili misin?
- Evet.
- Kitabı almana gerek kalmadı zaten hepsini okudun. Bir de para vermek enayilik olur artık. Hem de Kayserili okuduğu kitaba bir de para verirse ayıp olmaz mı?
dedi ve biz arkadaşımla gülüşerek ayrıldık oradan.
Arkadaşım kendine kitap beğeninceye kadar ben kitabın neredeyse tamamına yakınını okudum. Arkadaşım kendine kitap aldı Ben satıcıya elimdeki kitabın fiyatını sordum:
- 75 lira.
- Pahalıymış kalsın.
- Hemşehrim Kayserili misin?
- Evet.
- Kitabı almana gerek kalmadı zaten hepsini okudun. Bir de para vermek enayilik olur artık. Hem de Kayserili okuduğu kitaba bir de para verirse ayıp olmaz mı?
dedi ve biz arkadaşımla gülüşerek ayrıldık oradan.
Yorumlar
Yorum Gönder