Attan inince boş ol

Kapalıçarşı’da halı satıcılığı yapan Mehmet Usta, dükkanı kapatıp atıyla bağdaki evine doğru yola çıkar. Yolda yağmura yakalanır, eve geldiğinde atın yularını tutması ve heybeyi indirmesi için hanımını çağırır. Ocaktaki yaş odunları üfleyerek yakmaya çalışan genç kadın, kocasının eve geldiğini duymaz. At üzerinde iyice ıslanan Mehmet usta sinirlenir ve hanımına:
-Attan aşağı inince boş ol,
diyerek bağırır. Attan inince hanımını boşayacağını ve yeniden evlenmesi için hülle evliliği yapılması gerektiğini bilen Mehmet Usta sabaha kadar atından aşağıya inemez ve geceyi at üzerinde geçirir. Sabah erken saatlerde şehre gelen Mehmet Usta cami önlerine giderek hocalardan derdine çare bulunmasını ister ama bir sonuç alamaz. At üzerinde dolaşırken, tanıdığı biri Ulu cami önündeki güney müftülerine danışmasını söyler. Cami avlusunun güney bölümünde güneşlenerek dini konularda ahkam kesen bir yaşlı, derdini dinlediği Mehmet Ustaya:
-Buradaki arkadaşlara öğle yemeğinde fırın ağzı yedirirsen seni bu dertten kurtarırım, der.
Teklifi kabul eden Mehmet Ustanın atını bir söğüt ağacın bağlayarak bir dala tutunmasını söyler. Söğüt ağacındaki bir dala tutunan Mehmet usta bindiği atın yularından çekilerek yürütülmesinden sonra tırmandığı ağaçtan aşağıya düşer ve attan aşağıya inmediği için de hanımını boşama zorunluluğundan kurtulur. Dini pratik çözümler üreten güney müftüleri ise bedavaya getirdikleri fırın ağzını afiyetle yerler.

Yorumlar