Ulan kuduruk, birem birem ye...

Adamın birisi açlıktan feri sönmüş, yolun kenarında ağacın gölgesine uzanmış. Bir de bakmış ki, çocuğun biri eşekle geliyor. Adam doğrulmuş ve çocuğa:
-Nereye gidiyorsun demiş.
-Tarlaya azık götürüyorum.
-Yavrum acımdan öldüm, bir parça ekmek ver.
Çocuk olmaz der başka bir şey demez. Adam ne dese olmaz demiş. Adam bakmış ki iyilikle iş olmuyor:
-Bana bak ulan, beni otuz dokuz gün önce kuduz köpek ısırdı. Bugün kırkıncı gün, aha kudurdum demiş ve eşeğin kulağını ısırmış. Çocuk korkudan eşekten atladığı gibi kaçmaya başlamış. Adam, heybeden sıcak bazlamaları çıkarmış, sofrayı açmış, aç kurt gibi yerken, çocuk tepenin başına çıkmış oradan adama bağırıyormuş:
-Ulan kuduruk... Birem birem ye, hepiciğine salyanı bulaştırma...

Yorumlar