CİRİT ATLARI

Kayserilinin biri Erzurum’da askermiş. Atları seven bu asker Dadaşköyde her Pazar günü oynanan ciridi izlemeye gidermiş.
Karınları çekik, seke ayaklı cins atları hayranlıkla izliyormuş. Askerliğini bitirmiş ve aradan yıllar geçmiş. Kayserili artık seksen yaşına girmiş ve hastaymış.
İki oğlu babalarına son isteğinin ne olduğunu sormuşlar.
İhtiyar baba demiş ki:
Oğul Erzurum’da askerken Dadaşköy’de cirit oynayanları izlerdim. O cins atlar hala gözümün tütüyor. Erzurum’a gidip o atları görmek istiyorum. Oğulları hasta babalarını alıp Dadaşköy’e götürmüşler.
İhtiyar ciridi izler, bir de bakar ki o cins atlar yok!
Cirit oyununda karınları şişmiş beygir türü atlar var. Duruma üzülen ihtiyar, yanı başlarındaki köy çeşmesinden küzeye* su dolduran yeni bir geline yaklaşır “Demek ki gelin de kocasından memnun değil”:
Evladım bundan atmış sene evvel, ben burada askerken cirit oynayanları izlerdim, çok güzel cins atlar vardı. Şimdi o atların yerini beygirler almış, o atlar nerede?
Gelin der ki:
- Amca eskiden göğüsleri kıllı dadaşlar vardı ya, işte o atlara binip de gittiler.

Yorumlar